31 Mart 2015 Salı

2023 TÜRKİYE HEDEFLERİNE GERÇEK PENCEREDEN BAKIŞ

Ekonomiyi yakından takip edenler bilir bugün açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi 2014 yılında %2.9'luk bir büyüme kaydetti.(TÜİK) 2014 büyümesine ilişkin beklentiler ise %2.7 civarındaydı.Beklentiler penceresinden bakar isek beklentiyi aşarak yüksek çıkmış olabilir büyüme rakamı ancak son 3 yılda Türkiye ekonomisi büyümesi dip yapmaktadır. 2012 büyümesi %2.1 2013 büyümesi %4.1 ve 2014 %2.9 olarak gerçekleşti.(TÜİK) Ekonomide sağlanan bu büyüme rakamları 2023 hedefleri açısından o hedeflere ulaşmanın biraz pembe bir hayal olduğunu göstermektedir. Neydi 2023 hedefleri Türkiyenin ? İşte bazıları şunlar; dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içerisinde yer almak, kişi başına düşen milli geliri 20 bin doların üzerine çıkartmak, 500 milyar dolarlık ihracat yaparak ihracattaki yüksek teknolojili ürünlerin payını %20 düzeylerine ulaştırmak…

Öncelikle ilk hedefi ele alalım2014 yılında CEBR’in (ingiliz araştırma kuruluşu) yayınladığı araştırmaya göre 2013 yılında dünyanın en büyük 17. Ekonomisi sıralamasında bulunan ülkemiz 2014 yılında 2 sıra gerileyerek 19.luğa düşmüştür.İlk 10 gibi yüksek bir hedef doğrultusunda, ekonomide ki bu iki başlılıkla siyasetin ekonomiye karışması ile ve bu üretim yapısı ile üretmeden büyümeye dayalı istihdamı arttırmayan büyüme yapısı ile Türkiye ekonomisi üst sıralara çıkmak yerine gerileyecektir. 2015 senesi başlarında petrolün dip yapması ile enflasyonun düşerek üretimin artacağı sanayicinin daha az maliyetle karşılaşacağı ve üretimini arttıracağı yorumları yapılırken, gereksiz yere ortaya atılan faiz tartışması sonucu doların 2.60 seviyelerinde çakılı kalması petrolün yaratmış olduğu tüm avantajı yok etmiştir.

Hedeflerden bir diğeri ise kişi başına düşen milli geliri 20 bin doların üzerine çıkartmak. Yine bir karşılaştırma ile açıklamaya çalışalım. 2010 10.576 $ 2013 yılında kişi başına düşen milli gelir 10.822 $ iken 2014 yılı kişi başına düşen milli gelir 10.404 $ olmuştur.(Dünya Bankası) Türkiye ekonomisi son yıldır neredeyse 10.000 $ dolar bandında sıkışıp kaldı. Buda bize ülke ekonomisinin orta gelir tuzağında olduğunu gösterir. Orta gelir tuzağı ekonomide kişi başına düşen milli gelirin belirli bir aralıkta sıkışıp kalarak yükselememesini ifade eder. Orta gelir tuzağında olan ülkelerde tasarruf azlığı buna bağlı olarak yatırım azlığı gibi sorunlar baş göstermektedir. Yine bu etkininde ortadan kaldırılması için yapısal reformların şart olduğu aşikardır. Ancak ülke ekonomisi günü kurtarma mantığı ile hareket ettiğinden yapısal reformlar göz ardı edilmektedir ne yazık ki.


Son olarak açıklamaya çalışacağım hedef ise ihracatın 500 milyon doların üzerine çıkartılması. Dünya bankası verilerine göre 2013’de 151 milyon $ 2014’de ise 157 milyon $ ihracat gerçekleştirmişiz. Konulan hedef ise 3 kattan daha fazlası. Türkiyenin jeopolitik konumuna ve ülkede ki iç dinamiklere baktığımızda gerçekleştirilebilir bir hedeftir. Ancak bu rakama tarım ürünleri ara mal ihraç ederek mümkün olmayacaktır. İhracatta talebin gelir elastikiyeti yüksek ürünler üreterek katma değeri yüksek ürünler ihraç ederek bu hedefe ulaşmak ancak mümkün olabilir. Tarım gibi gelir elastikiyeti düşük olan mallar ihraç ederek bu hedef yakalanması imkansız gibi birşeydir. Yine bir örnekle açıklamak gerekirse Güney Kore ve Samsung markası… Güney Kore Samsung markasını yaratarak tüm dünyaya ihracatını yüksek katma değerli ürünler üzerinden gerçekleştirdi. Tahmini olarak Türkiyedeki her 5 telefondan 2 yada 3ü Samsung markasına aittir. Televizyon, ev aletleri, bilgisayar gibi ürünleride unutmamak gerekir. Güney Kore ihracat rakamı ise 2013 yılında 598 milyon dolar. Türkiye ihracatının neredeyse tam 4 katı tutarında. Türkiye’nin de ekonominin devleri arasında yer almak, kişi başına düşen milli geliri arttırmak ve ihracatta yüksek rakamlar yakalamak istiyorsa Güney Kore gibi katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerekmektedir. Tabi ki bu ürünleri üretmek yüksek teknoloji , beşeri sermaye ve bilgi birikimi gerektirmektedir. Bu nedenle yapısal değişimlerle geleneksel üretim yapılarından bilgi çağını yakalayacak hamleler yapıp ekonomimizi üst sıralara taşımamız gerekmektedir. Ancak bu üretim yapısı ile Türkiye’nin 2023 hedefleri pek realistik durmamaktadır. Umarım 8 yıl içerisinde ülkemiz öyle işler başarır ki beni de benim gibi düşünenleride şaşırtarak hedeflerini yakalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder