16 Mart 2015 Pazartesi

EKONOMİDE AMAÇ-ARAÇ ÇATIŞMASI VE FAİZ

Son günlerde hatta aylarda yaşanan en taze tartışma faiz üzerine.. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan faizlerin derhal indirilmesi çağrısı karşısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanı Erdem Başçı’nın siyasi baskı altında olması nedeniyle ekonomide belirsizlik hakim. Şimdi bu konuyu ekonomide belirlenen amaçlar doğrultusunda kullanılan araçlar bakımından amaç-araç ilişkisi içerisinde inceleyelim..

TCMB sitesine gireniniz var ise ana sayfada sağ üst köşede şu yazı vardır. ‘ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. ‘ Bu amacı TCMB kendi başına belirlemedi tabiiki de. Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı çerçevesinde 2001 yılı sonrası ekonomide yapılan yapısal reformlar ile birlikte TCMB’nin amacı fiyat istikrarı olarak belirlenmiştir. TCMB’nin bu amacını gerçekleştirmek için kullandığı bazı araçlar ise  açık piyasa işlemleri, reeskont oranı, zorunlu karşılıklardır. Ekonomide 2001 yılı sonrası para politikasında sıkı duruşla beraber çift haneli enflasyonlardan tek haneli enflasyonlara gelmiş bulunmaktayız. Buda TCMB’nin amacını yerine getirmekte başarılı olduğunu gösterir.

Son günlerde ise faizin indirilmesi yönünde yapılan baskılar gündemdedir. Siyasi otoritenin amacı faiz indirimi ile yatırımların artması halkın daha ucuz kredi temini ile nominal gelirinin artması ve yatırımların ve tüketimlerin artması sonucu talep canlılığı ile büyümenin artmasıdır. Ancak seçilen bu amacın seçimlerin yaklaşması ile gündeme geldiğini anlamak çok zor olmasa gerek.
Cumhurbaşkanının yaptığı faiz indirimi baskısında yatan yatırımları arttırma amacı ile TCMB’nin fiyat istikrarını sağlamak için uyguladığı politikalar çatışmakta ve amaç-araç uyumsuzluğu ortaya çıkmaktadır.

Şimdi faiz oranlarını TCMB düşürürse olası sonuçları ne olur ?

Fiyat istikrarı açısından bakarsak; Türkiye hane halkı tasarrufları yaklaşık %16 civarlarında. Yani her 100 liralık gelirinin 84 lirası tüketime 16 lirasıda tasarrufa gitmektedir. Diğer ülkeler açısından baktığımızda tasarruf oranımız oldukça düşüktür. Bu nedenle faiz oranında yapılacak bir indirimle hane halkı tüketimleri daha çok artacak ve artan talep sonucu fiyatlar yükselecek ve enflasyon artışı olacaktır. Buda TCMB’nin fiyat istikrarı amacına uygun olmayacaktır.

Dış yatırımcı açısından bakarsak; Şu anda politika faiz oranı 7.50 ve son açıklanan enflasyon verisi ise 7.55'dir. (TÜİK)  FISHER denklemine göre baktığımızda ‘ nominal faiz oranı = reel faiz oranı + beklenen enflasyon oranı‘ burdan hareketle reel faiz oranı = nominal faiz oranı – beklenen enflasyon oranı olacaktır ve yukarıdaki değerleri yerlerine koyduğumuzda -0.05 gibi bir reel faiz oranı buluruz ülkemiz için. Faiz oranlarının azaltılması demek dış yatırımcının karlılığının azalması demek ve bu nedenle yoğun bir sermaye çıkışı demektir. Buda dövize olan talebin artması sonucu kurların yükselmesine neden olacaktır. Bu nedenle Erdem Başçı’nın şu anda faizi indirmek yerine siyasi baskı altında olmasaydı eğer arttırması gerekirdi. Şu anda yapılacak bir faiz indirimi kendisinden daha büyük bir faiz arttırımı sürecine girmemize neden olacaktır. Türkiye bunu oldukça kısa bir zaman önce yaşadı  2013  yılında faizlerin yaklaşık 4.5 düzeylerine kadar indirilmesi ve ardından 17-25 aralık sürecinin yaşanması sonucu dış yatırımcının piyasadan yoğun miktarda döviz çekip piyasadan çıkması, döviz kurlarının bir anda yukarıya fırlamasına neden olmuştu. Merkez Bankası bunu önlemek için günlük döviz satım ihaleleri ile müdahalelerde bulunsada piyasanın ateşini söndürememişti. Ve bunun sonucunda 28 ocak 2014 günü gece 12’de açıkladığı para kurulu toplantı kararları ile 4,5 olan repo faiz oranını %10’a APİ işlemleri çerçevesinde repo işlemleri ile borçlanma imkanı sağlayan faiz oranını ise 6.75'den %11.5 çıkartmıştır. Görüldüğü üzere ekonomik konjonktür dışı yapılan müdahaleler kısa zaman sonra kendisinden daha büyük bir geri etki yapmaktadır. Bu nedenle şuanda faiz oranlarının indirilmesi bir kaç ay sonra daha yüksek bir faiz oranına arttırılması sonucunu doğuracağı aşikardır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder